İstanbul Tarihi Yarımada denine çoğumuzun aklına Sultanahmet geliyor. Çünkü Tarihi Yarımada’nın en ünlü yapıları olan Ayasofya, Sultanahmet Camii ve Topkapı Sarayı; Sultanahmet semtinde konumlanıyor. Ancak Tarihi Yarımada’nın “Suriçi” olarak da bilinen Fatih ilçesini tamamen kapsadığını düşünürsek, burada Sultanahmet‘in haricinde gezilecek çok yer olduğunu görürüz.
İstanbul’da uzun yıllardır profesyonel turist rehberliği yapan biri olarak Tarihi Yarımada’yı ikinci evim gibi görüyorum. Eski İstanbul’un her semtinin kendine has özellikleri var ve her birinde ayrı aktivitelere katılmak mümkün. Ayrıca İstanbul’un en eski lokantalarından bazıları da Tarihi Yarımada sınırları içinde bulunuyor.
Bu sayede Tarihi Yarımada’daki tarihi eserleri görüp, müzeleri gezebileceğiniz gibi; bu kültür gezinizi bir gurme deneyimine de çevirebilirsiniz. Zira Sirkeci, Eminönü ve Beyazıt gibi yerlerde İstanbul’un en iyi kebapçıları, dönercileri ve tatlıcılarından bazılarını bulmak mümkün.
İçerik Listesi
İstanbul Tarihi Yarımada Haritası ve Gezi Rehberi

Bu yazıda sizlere İstanbul Tarihi Yarımada ile ilgili bildiklerimi özet olarak paylaşmaya çalışacağım. Kolay anlaşılması için Tarihi Yarımada’yı 10 başlığa ayırdım ve kendimce önemli olduğunu düşündüğüm yerleri not ettim.
Elbette İstanbul’un Tarihi Yarımadası yalnızca bu semtlerden ibaret değil. Detaya girildiğinde görülecek çok daha fazla şey var. Ancak yazının okunamayacak kadar uzun olmaması için belli başlı yerlerden bahsediyor olacağım.
Tarihi Yarımada’da gezilecek yerler hakkında paylaştığım bilgileri, çeşitli fotoğraflar ve haritalar ile de desteklemeye çalıştım. Şimdi dilerseniz İstanbul Tarihi Yarımada gezi rehberi isimli yazımıza başlayalım.
1. Sultanahmet

Sultanahmet, Tarihi Yarımada’nın kalbinde konumlanıyor. İstanbul’un en görkemli yapılarının bulunduğu Sultanahmet’te; Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin izlerini sürmek mümkün.
Sultanahmet’in en çok öne çıkan yapıları arasında Bizans dönemine kadar uzanan tarihi ile Ayasofya ve Yerebatan Sarnıcı var. Buna karşın Osmanlı döneminden kalan en önemli eserler ise Sultanahmet Camii ve Topkapı Sarayı olarak göze çarpıyor.
Elbette Sultanahmet’te geçirecek dah fazla vaktiniz varsa Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Büyük Saray Mozaikleri Müzesi ve Şerefiye Sarnıcı gibi diğer müzeleri de gezebilirsiniz.
Sultanahmet’teki restoranlar ise semtin tarihi dokusu ile uyumlu bir yemek deneyimi vaat ediyorlar. Böylece gezinizi Osmanlı saray mutfağını yansıtan Deraliye Restoran veya Matbah Restoran gibi yerlerde bir yemek ile taçlandırabilirsiniz.
2. Sirkeci ve Eminönü

Eminönü, Tarihi Yarımada’nın ulaşım merkezi olarak ön plana çıkar. Mısır Çarşısı ve Yeni Cami gibi iki meşhur yapıya sahip olan Eminönü aynı zamanda İstanbul’da tadılması gereken sokak yemekleri açısından da zengindir.
Birçok İstanbullu Eminönü’ne ucuz alışveriş yapmak için gelir. Çünkü Mısır Çarşısı’nı çevreleyen sokaklarda ucuz giyim ve ev dekorasyon ürünleri satan mağazalar mevcuttur.
Sirkeci ise Eminönü’nün içinde bulunan bir tarihi meydandır. Şehrin en yoğun yerlerinden biri olan Sirkeci’de tarihi lokantalar ve tatlıcılar bulunabilir. Özellikle Sirkeci Trmavay İstasyonu’nun çevresinde İstanbul’un en iyi tatlıcıları bulunur.
Geleneksel Türk yemekleri ile ilgili en çok dikkat çeken nokta ise Hocapaşa Sokağı’dır. Buradaki restoranlardan her biri döner, köfte, cağ kebap ve pide gibi lezzetler konusunda uzmanlaşmıştır.
3. Fener ve Balat

Fener ve Balat semtleri Haliç kıyısında konumlanır. Osmanlı döneminde gayrimüslim halkların yaşadığı bu semtlerde bolca tarihi kilise ve sinagog görülebilir.
Fener Balat yürüyüş turu son yıllarda hem yerli, hem de yabancı turistlerin en çok ilgi gösterdiği aktivitelerden biri. Bu sayede özellikle Fener Rum Patrikhanesi‘nin çevresinde birçok güzel kafe ve restoran açıldı.
Fener’deki Patrikhane, dünyadaki tüm Ortodoksların ruhani merkezi kabul ediliyor. Bu sebeple de Patrikhane’deki Aya Yorgi (Aziz George) Kilisesi önemli bir tarihi eser. Buna ek olarak Balat’ta ise şehrin en önemli sinagoglarından Ahrida Sinagogu bulunuyor.
4. Edirnekapı

Edirnekapı, İstanbul’un askeri tarihte çok meşhur olan surlarının dibinde yer alıyor. Asırlarca aşılamayan bu güçlü surlar Doğu Roma imparatoru II. Theodosius döneminde inşa edilmişti.
Edirnekapı’nın en çok ilgi çeken yeri ise Kariye Camii‘dir. İstanbul’un bir Roma başkenti haline geldiği 4. yüzyılda inşa edilen bu yapı, özünde bir manastır idi.
Konstantinopolis’in şehir merkezinin dışında kalan bu manastır, kırsal alan anlamına gelen “Chora” adını taşıyordu. Bizans tarihi boyunca birçok restorasyon geçiren yapı bugünkü halini ise 11. yüzyılda aldı.
Chora Manastırı’nı oluşturan yapılar zaman içinde yok olsa da, manastırın çekirdeğini oluşturan kilise günümüze kadar ulaştı. Osmanlı döneminde camiye çevrilen kiliseye Kariye Camii adı verildi.
5. Fatih
Fatih, aslında resmi olarak Tarihi Yarımada’nın tamamını kapsayan bir isim. Ancak günümüzde Fatih deyince akla Fatih Camii ve onu çevreleyen caddeler geliyor.
Fatih semti Tarihi Yarımada’nın tam ortasındaki bir bölge olduğu için Bizans döneminde de çok önemliydi. O dönemde burada şehrin en büyük ikinci mabedi olan Kutsal Havariler Kilisesi bulunuyordu.
Kutsal Havariler Kilisesi, aynı zamanda geçmişin ünlü hükümdarlarından Büyük Konstantin ve Justinianus gibi imparatorların defnedildiği yerdi. Osmanlı’nın Konstantinopolis’i almasından sonra burada yıkılmaya yüz tutmuş olan 1100 yıllık kilise yıkıldı ve yerine Fatih Camii inşa edildi.
Fatih günümüzde Tarihi Yarımada’nın en canlı yerlerinden biri. Şehrin en köklü lokantaları ve en iyi kebapçılarından bazıları da burada bulunuyor.
6. Süleymaniye

Süleymaniye, İstanbul’un en turistik yerlerinden Kapalıçarşı’ya yürüme mesafesinde konumlanıyor. Süleymaniye semtindeki en önemli tarihi eser ise elbette Kanuni Sultan Süleyman‘a ait olan Süleymaniye Camii.
Süleymaniye Camii, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu gücünün doruğundayken inşa edilmişti. Osmanlı’nın en ünlü mimarı olan Mimar Sinan tarafından inşa edilen yapı, aynı zamanda İstanbul’un en büyük camisi olarak öne çıkıyor.
Süleymaniye Camii, Tarihi Yarımada’nın merkezindeki bir tepede konumlanıyor ve Haliç‘e tepeden bakıyor. Süleymaniye Camii’nin çevresinde ise İstanbul’un en ünlü kuru fasulyecileri bulunuyor.
7. Laleli ve Aksaray
Aksaray, İstanbul’un toplu ulaşım merkezlerinden biri. Buradan Marmaray aracılığı ile Anadolu Yakası’ndaki Üsküdar ve Kadıköy’e ulaşmak mümkün. Buna ek olarak Metro M2 ile İstanbul’un iş ve alışveriş merkezlerinden Taksim, Şişli ve Maslak’a da gidilebilir.
Laleli ise son yıllarda İstanbul’da kalınacak yerler arasında dikkat çekiyor. Laleli ve Aksaray’da son yıllarda eski binalar restore edildi ve otele dönüştürüldü. Bu otellerde Sultanahmet’in eski yapılarında bulunmayan geniş aile süitleri ve ferah odalar var.
8. Beyazıt

Beyazıt, İstanbul’un en kalabalık meydanlarından birine sahip. İstanbul’un en eski öğretim kurumlarından olan İstanbul Üniversitesi de burada konumlanıyor. Beyazıt’ın turistler için çok popüler bir yer olmasının sebebi ise Kapalıçarşı’nın burada konumlanıyor olması.
Beyazıt’ta Kapalıçarşı’yı ziyaret ettikten sonra tarihi yapıyı çevreleyen sokakları da keşfedebilirsiniz. Zira Kapalıçarşı’yı çevreleyen pazarlarda çok ucuz giyim eşyaları bulunabilir.
Beyazıt’ta aynı zamanda İstanbul’da en iyi döner mekanlarından Dönerci Şahin Usta’nın da yeri bulunmaktadır. Kapalıçarşı yakınındaki bu küçük dükkanda her daim kuyruk vardır.
Beyazıt’ın ara sokaklarından deniz istikametinde ilerleyerek Eminönü’ne gitmek de mümkündür. Eğer Mahmutpaşa Yokuşu’nun içinden Mısır Çarşısı yönünde aşağı inerseniz, çeyiz alışverişi yapılan Mahmutpaşa Çarşısı’nı da görmüş olursunuz.
9. Çemberlitaş
Çemberlitaş aslında Sultanahmet ile Beyazıt arasındaki küçük bir meydanın adıdır. İşlek bir tramvay durağına sahip olan bu meydan, ilk bakışta fark edilmese de çok büyük bir tarihi öneme sahiptir.
İmparator Konstantin, 330 yılında İstanbul’u Roma İmparatorluğu‘nun eş başkenti ilan ettiğinde buraya Konstantin Forumu adı verilmişti. Bir halk meydanı olan foruma Konstantin Sütunu adıyla erguvan renginde bir sütun dikilmişti.
1600 yıllık bir geçmişe sahip olan bu sütun günümüzde Çemberlitaş’a adını veriyor. Osmanlı döneminde yapılan restorasyonlarda sütunun etrafına çelik kelepçeler eklenmişti. Bu sebeple de Roma döneminden kalan bu sütuna zamanla “Çemberlitaş” adı verildi.
Çemberlitaş’ta İstanbul’un tarihi hamamları arasında kabul edilen Çemberlitaş Hamamı da vardır. Bir Mimar Sinan eseri olan bu hamamı, Çemberlitaş Tramvay İstasyonu’nun yanında görebilirsiniz.
10. Samatya
Samatya, Tarihi Yarımada’nın güneyinde, Marmara Denizi’nin kıyılarında konumlanıyor. Samatya’da İstanbul’un en iyi meyhaneleri ve kebap restoranlarından bazılarını bulabilirsiniz.
Örneğin İstanbul’un köklü kebap restoranlarından Develi Restoran’ın ilk şubesi Samatya’da açılmıştır. Meşhur meyhanelerden Kuleli Meyhanesi ve Safa Meyhanesi de yine Samatya yakınlarındadır.
Samatya’daki çok bilinmeyen gizli bir tarihi hazine de mevcuttur. Bizans döneminde şehrin en büyük ve etkili manastırı olan Studios Manastırı, Samatya semtinde yer alıyordu.
Bizans dönemi boyunca Studios Manastırı başkeşişi, Konstantinopolis Patrikhanesi’nden sonraki en yetkili dini otoriteydi. Bu sebeple de manastır güzel bir kiliseye sahipti.
Osmanlı döneminde manastırın çekirdeğini oluşturan kilise, camiye çevrildi. İmrahor Camii adını alan yapı asırlar boyunca hizmet verdi. Maalesef cami 20. yüzyılın başına çıkan yangınlar ve depremlerde zarar gördüğü için bugün harabe halindedir.
İstanbul Tarihi Yarımada Haritası

İstanbul Tarihi Yarımada haritası üzerinde Eski İstanbul’da gezilecek yerleri görebilirsiniz. Tarihi Yarımada’da bir yerden bir yere gitmek için tramvay en pratik ulaşım aracıdır. Haritadaki yeşil kutularda T1 Tramvay Hattı’nın duraklarını görebilirsiniz. Bu duraklar yazıda bahsettiğim birçok semte ulaşmanızı sağlayacaktır.
Tarihi Yarımada turu sırasında göreceğiniz yerler elbette sadece bunlardan ibaret değil. Ancak bu yazıdaki yerleri gezdiğinizde İstanbul’un Tarihi Yarımadası’nın büyük bir kısmını keşfetmiş olacaksınız. İyi geziler dilerim.
İstanbul Tarihi Yarımada Turu ve Gezi Rehberi by Serhat Engül
Leave a Reply