Sultanahmet Camii, İstanbul’un en popüler tarihi yerlerinden biridir. Sultanahmet semtinde bulunan caminin tarihi, 17. yüzyıla kadar uzanıyor. Cami, süslemesi nedeniyle “Mavi Cami” olarak anılsa da asıl adı Sultan Ahmed Camii’dir.
Sultanahmet Camii, Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm klasik dönem süsleme unsurlarını barındırmaktadır. Bunlar arasında mavi renkli İznik Çinileri, geometrik şekiller ve çiçek desenli kalem işleri ve dönemin en iyi hattatlarının yazılarının yer aldığı levhalar bulunmaktadır.
Sultanahmet Camii, Osmanlı mimarisinin zirvesi olan Mimar Sinan döneminden hemen sonra inşa edilmiştir. Caminin mimarı Sinan’ın çırağı Sedefkar Mehmed Ağa’dır. Bu nedenle camide Sinan’ın başladığı geleneğin izleri görülebilmektedir.
Bu yazımızda Sultanahmet Camii’nin tarihi, mimarisi ve ziyaret saatleri hakkında bilgiler bulabilirsiniz. Profesyonel bir turist rehberi olarak camiyi tüm yönleriyle tanıtmaya çalıştım ve bu sunumu ekseriyetle kendi fotoğraflarımla süsledim.
İçerik Listesi
Sultanahmet Camii Tarihi

Sultanahmet Camii’nin tarihi 1600’lerin başlarına kadar uzanıyor. Cami, Sultan I. Ahmed tarafından Tarihi Yarımada‘nın çekirdeği olan Sultanahmet bölgesinde yaptırılmıştır. Sanılanın aksine cami, İstanbul’un en büyük camisi değildir.
Osmanlı İmparatorluğu‘nun yükselişi sırasında, padişahlar şehrin her tepesine bir cami inşa ettiler. 15. ve 16. yüzyıllarda Eski İstanbul’un bulunduğu 7 tepenin her birine birer cami yapılmıştır.
Ancak Ayasofya şehrin çekirdeğini oluşturan ilk tepede bulunduğu için 17. yüzyıla kadar hiçbir padişah buraya cami yaptırmayı düşünmemişti. Bunun en önemli nedenlerinden biri İstanbul’un merkezi olan Sultanahmet bölgesinde çok fazla yapının olmasıydı.
1600’lerde tahta çıkan I. Ahmed, kendi adını taşıyan ikonik bir cami inşa etmek istedi. Ancak şehrin tüm tepelerinde seleflerinin camileri vardı. Bunun üzerine Ayasofya‘nın karşısına bir cami yaptırmaya karar verdi.
At Meydanı (Hipodrom) yanındaki alanda kamulaştırma işlemleri başladı. Birçok ev ve dükkan devlet tarafından satın alındı ve yıkıldı. Böylece Sultanahmet Camii’nin inşası için gerekli alan açıldı.
Caminin yükseldiği yerde Roma ve Bizans dönemlerinde imparatorların yaşadığı “Büyük Saray” bulunuyordu. Kocaman avluları olan bu saray deniz kıyısına kadar uzanıyordu.
Geç Bizans döneminde yok olma eşiğine gelen bu saray, son Bizans imparatorları tarafından terk edilmişti. Son Bizans hükümdarları Haliç kıyılarındaki Blakhernai Sarayı’nda yaşamışlardı.
Osmanlılar, yeni yaşam alanı olarak Topkapı Sarayı‘nı inşa edince eski Bizans sarayının olduğu alan zamanla başka yapılarla doldu. I. Ahmed ise bu yapıların çoğunu yıktırdı ve 1609 yılında Sultanahmet Camii’nin inşasına başladı.
Mimar Sedefkar Mehmed Ağa‘ya yaptırılan cami 7 yılda tamamlandı. Küçük yaşta vefat eden padişah, camisinin keyfini ancak bir yıl çıkarabilmiştir. Ancak geride bıraktığı cami bugün İstanbul’un en çok ziyaret edilen tarihi yapılarından biridir.
Sultanahmet Camii Mimarisi

Sultanahmet Camii’nin mimarisi, ünlü Osmanlı mimarı Sinan’ın üslubunu andırıyor. Caminin planında, Mimar Sinan tarafından 1540’lı yıllarda Tarihi Yarımada’nın kalbinde yaptırılan Şehzade Camii’nden esinlenilmiştir.
Caminin en belirgin özelliği diğer şehzade camilerinde 4 olan minare sayısının 6’ya çıkarılmasıdır. Ayrıca orta kubbeyi çevreleyen diğer yarım kubbeler estetik bir görünüm sunmaktadır.
Caminin hemen yanında, boyutları caminin içi ile aynı olan bir avlu bulunmaktadır. Böylece caminin kapasitesi yaz aylarında ikiye çıkarılabilir.
Caminin adının özellikle turistler tarafından “Mavi Camii” olarak anılmasının asıl sebebi elbette yapının iç dekorasyonudur. 45 metre yüksekliğindeki kubbeyi süsleyen unsurlar ve onu taşıyan 4 dev sütun (fil ayağı) camiyi eşsiz kılar.
Sultanahmet Camii İç Mekan

Sultanahmet Camii’nin içi, Osmanlı çömlekçiliğinin zirvesi olan İznik çinileriyle kaplıdır. Mavi, turkuaz ve uçuk kırmızı renkleri olan bu çiniler 16. yüzyılda ünlendi. Bütün şehir saraylar, camiler ve türbelerle donatılırken, çini atölyeleri sınırlarını zorladı.
Duvarlar çinilerle kaplanırken, tavanlar el yapımı kalem işleri ile dekore edilmiştir. Bu resimler sütunların tepesinden başlar ve kubbeye kadar uzanır. Bu göz alıcı eserlerin asıl amacı dev sütunların yarattığı hantallığı ortadan kaldırmaktır.
Sultanahmet Camii fotoğraflarından da görülebileceği gibi kalem işlerindeki en belirgin renkler mavi, yeşil, kırmızı ve sarıdır. Ancak aralarında en baskın renk mavi olduğu için duvardaki mavi çinilerle bir bütünlük oluşturur.
Kalem işleri ve çinilerin yanı sıra duvarları süsleyen hat sanatı da dikkat çekicidir. Dönemin en maharetli hattatları tarafından yapılan bu eserler, çoğunlukla kutsal kitap olan Kuran-ı Kerim’den pasajlar içermektedir.
Sultanahmet Camii Ziyaret Saatleri

Sultanahmet Camii ziyaret saatleri 2023 yılı itibariyle sabah 09:00 ile akşam 18:30 saatleri arasındadır. İstanbul’daki tüm camiler gibi namaz vakitlerinde kapalıdır. Camiyi ziyaret etmek için en uygun zaman sabah 09:00 ile akşam 11:30 arasıdır.
Cami, yaz kış fark etmeksizin bu belirli saatler arasında açık olur. Ancak 11:30’dan sonra yılın bazı dönemlerinde öğle namazına denk gelmek olasıdır. Bu durumda çevreyi biraz dolaşıp cami açılınca geri dönebilirsiniz.
Sultanahmet’te yapılacak çok şey olduğu için caminin geçici olarak kapatılmasının sizin için sorun olacağını düşünmüyorum. Vaktinizi Arasta Çarşısı’nda alışveriş yaparak ya da Hipodrom’da sütunları fotoğraflayarak geçirebilirsiniz.
Ancak tam olarak hangi saatlerde kapalı olabileceğini Diyanet İşleri resmi sayfasındaki namaz vakitlerinden öğrenebilirsiniz. Namaz vakitlerine bakıldığında ezan okunmadan yaklaşık bir saat önce caminin kapalı olacağını unutmayınız.
Turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği Sultanahmet Camii ve Süleymaniye Camii gibi camiler namazdan bir saat önce kapatılıp temizleniyor ve ibadete gelecekler için hazırlanıyor. Örneğin öğle namazı 13:00 olarak gösteriliyorsa, cami 12:00 ile 13:30 saatleri arasında kapalı olabilir.
Cami Etrafında Gezilecek Tarihi Eserler
Sultanahmet Camii çevresinde yapılacak şeyler arasında müzeleri gezmek, tarihi çarşılarda alışveriş yapmak ve geleneksel Türk hamamında masajla rahatlamak sayılabilir. Bunların hepsi camiye yürüme mesafesindedir ve caminin kapalı olduğu bir zaman aralığına denk gelirseniz size keyifli vakit geçirtebilir.
Yukarıdaki fotoğrafta aynı fotoğrafta Sultanahmet Camii ile Ayasofya’yı yan yana görebilirsiniz. Fotoğrafta görülen semt ise İstanbul’un en popüler turizm merkezi olan Sultanahmet’tir. Aşağıda önereceğim 5 yerin tamamı bu bölgede yer alıyor
1. Hipodrom

Hipodrom, Bizans döneminde araba yarışlarının yapıldığı yerdi. İstanbul’un en önemli stadyumundaki yarışları yaklaşık 50 bin kişi izledi.
Hipodrom, günümüzde Sultanahmet Meydanı olarak da bilinmektedir. Caminin hemen yanında bulunan bu meydanda 3500 yıllık Theodosius Dikilitaşı (Mısır Dikilitaşı) ve 2500 yıllık Yılanlı Sütun’u görebilirsiniz.
2. Türk ve İslam Eserleri Müzesi

Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Sultanahmet Camii’ndeki deneyiminizi tamamlayabileceğiniz bir yerdir. Burada Halifelikler, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserleri görebilirsiniz. Bu müze Hipodrom’un bitişiğindedir.
Bu yapı, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman’ın Sadrazamı (Başbakan) olan Pargalı İbrahim Paşa’nın sarayıydı. Günümüzde Türk halılarını ve el yazması Kur’an-ı Kerim’leri görebileceğiniz bir müzedir.
3. Arasta Çarşısı

Arasta Çarşısı, Sultanahmet Camii’nin hemen yanında yer alan bir açık hava çarşısıdır. Bu çarşı, Mısır Çarşısı ve Kapalıçarşı gibi şehirdeki diğer tarihi çarşılarla benzerlik göstermektedir.
Arasta Çarşısı’nda Türk halıları, İznik çinileri ve lokum satan birçok dükkan bulabilirsiniz. Ayrıca kaliteli hamam ekipmanları ile ünlü Jenifer’s Hamam adlı bir dükkan da var.
4. Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı

Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı, Sultanahmet Camii ile Ayasofya arasındaki büyük parkta yer almaktadır. 16. yüzyıla tarihlenen bu hamam aynı zamanda İstanbul’un en lüks Türk hamamıdır.
Bu hamamın en önemli özelliği, tarihin en ünlü Osmanlı hükümdarı olan Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan tarafından yaptırılmış olmasıdır. Ayrıca yapının mimarı da yukarıda adını zikrettiğimiz Mimar Sinan’dır.
5. Büyük Saray Mozaikleri Müzesi

Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, Roma ve Bizans dönemlerinde imparatorların ikametgahı olan Büyük Saray‘dan kalma zemin mozaiklerinin sergilendiği yerdir.
Yazıda Sultanahmet Camii’nin Roma- Bizans döneminden kalma Büyük Saray kalıntıları üzerinde yükseldiğinden bahsetmiştim. Saraydan günümüze hiçbir şey kalmamış olsa da da avlularından birini süsleyen mozaikler bulunmuştur. Müzeye Arasta Çarşısı’ndan geçerek ulaşabilirsiniz.
Son Söz
Elbette Sultanahmet Camii, İstanbul’daki onlarca Osmanlı camisinden sadece biri. Klasik ya da modern Osmanlı mimarisine sahip camilerden görülebilecek daha birçok örnek var.
İstanbul’daki diğer camiler hakkında daha fazla bilgi edinmek için İstanbul’un en güzel camileri yazımı da okuyabilirsiniz. Bu yazımızda şehrin en ünlü camileri hakkında özet bilgiler edinebilirsiniz.
Sultanahmet Camii Tarihi by Serhat Engül
Leave a Reply