Pammakaristos Manastırı geç Bizans döneminin en önemli eserlerinden biriydi. Manastır kompleksinden günümüze sadece kilise binası kaldı. Bu bina günümüzde cami ve müze olarak hizmet vermektedir. Bu yazıda Fethiye Müzesi giriş ücreti ve ziyaret saatleri hakkında bilgi bulabilirsiniz.
Fethiye Müzesi, Ayasofya ve Kariye Camii ile birlikte İstanbul’da Bizans mozaiklerini görmek için en iyi yerler arasındadır. Bu sayede, asırlarca önce yapılmış olmasına rağmen halen canlılığını koruyan bu sanat eserlerini takdir edebilirsiniz.
Fethiye Müzesi’nden bahsetmeden önce Pammakaristos Manastırı’nın tarihi hakkında bilgi vermek isterim. Çünkü bu manastır bir süre patrikhane olarak hizmet verdi ve Hristiyanlık tarihinde önemli bir yeri var. Patriklik makamının önemini anlamak için ise Hristiyanlık tarihinden kısaca bahsetmemiz faydalı olacaktır.
İçerik Listesi
Hristiyanlık Öğretisi
Hristiyanlık öğretisinin ilk ortaya çıkışı, İmparator Augustus dönemine denk gelir. Kudüs yakınlarında (Beytüllahim) doğan Hz. İsa, çevresinde topladığı küçük gruba öğretilerini aktarır ve 30’lu yaşlarda haksız bir şekilde idam edilerek (çarmıha gerilmek suretiyle) hayata gözlerini yumar.
Hristiyanlık öğretisi, Hz. İsa’nın öğrencisi gibi yetiştirdiği havariler tarafından dünyaya yayılır. Havariler, Hz. İsa’nın mirasını bilinen dünyadaki tüm önemli merkezlere (Roma, Efes, Antakya, İskenderiye v.b.) yaymaya gayret ederler. Ancak çabaları belli bir yere kadar faydalı olur. Çünkü karşılarında Roma İmparatorluğu’nun devlet otoritesi vardır ve Hristiyanlığı kendi varlığına direkt bir tehdit olarak algılamaktadır.
Asırlar boyunca çeşitli zulümlere maruz kalan Hristiyanların talihi, İmparator Konstantin döneminde döner. Roma’da Tetrarşi Dönemi yazısında anlattığım üzere, Milvian Köprüsü Savaşı‘ndan önce Konstantin bir rüya görür ve askerlerinin kalkanlarının üzerine haç şekli çizerse savaşı kazanacağı müjdelenir. Savaşı kazanan Konstantin, Hristiyanlığa sıcak bakmaya başlar ve 315’teki Milano Fermanı ile Hristiyanlık dinini Roma topraklarında serbest bırakır.
İmparator Konstantin dönemine kadar, Roma çok tanrılı bir inanca sahipti ve Hristiyanlık yer altında kalmış bir örgütlenmeydi. Resmi kurumları ve bir ruhban sınıfı yoktu. Konstantin 320’li yıllarda iki önemli şey yaptı. Birincisi Roma İmparatorluğu’nun başkentini İstanbul‘a (Konstantinopolis) taşıdı. İkincisi ise Hristiyanlık dininin esaslarını belirlemek üzere İznik‘te (Nikaea) İznik Konsili‘ni topladı.
Konsilde Kilise yapılanmasının esasları masaya yatırılmış ve 5 temel Hristiyanlık Merkezi belirlenmişti. Bu beş şehir Roma, Konstantinopolis, Antakya, Kudüs ve İskenderiye idi. Antik Çağ’ın en önemli kentlerinden olan bu merkezlerin her birine bir piskopos atandı.
Roma’daki Piskopos yaygın olarak “Papa”, İstanbul’daki Piskopos ise “Patrik” olarak idrak edildi. Papa ile Patrik arasındaki fikir ayrılıkları ve kavgalar, Orta Çağ‘ın Hristiyanlık tarihine adeta damga vurdu.
Pammakaristos Manastırı

Konuya böyle bir giriş yapmamın sebebi, İstanbul’da Patrikhane olarak görev yapmış binaları da vurgulamak içindi. Zira Konstantinopolis Patrikhanesi, asırlar boyunca Doğu Hristiyanları’nın ruhani merkezi oldu.
Günümüzde Doğu Kilisesi alt gruplara ayrılmış olsa da, (Yunan, Bulgar, Rus ve Ukrayna Patriklikleri) halen İstanbul’daki patrik onursal olarak eşitler arasında birinci (primus inter pares) kabul edilir.
1453’ten sonra Ayasofya camiye çevrilince, Patrikhane şehrin en büyük ikinci kilisesi olan Havariyyun Kilisesi‘ne taşındı. Birkaç yıl orada kaldıktan sonra bugün Fethiye Müzesi olarak bildiğimiz Pammakaristos Manastırı‘na geldi.
Pammakaristos Manastırı, Sultan III. Murad döneminde camiye (Bkz: Fethiye Camii) çevrilince, Patrikhane son kez taşındı ve bugünkü Fener Rum Patrikhanesi’ne yerleşti.
Pammakaristos Manastırı Tarihi

Pammakaristos Manastırı tarihi geç Bizans dönemine kadar uzanıyor. Bu dönemde artık Ayasofya gibi büyük imparatorluk projeleri üretilmiyordu. Başkentin soylu aileleri, kendilerine özel manastırlar, kiliseler ve mezar şapelleri inşa ediyordu.
Pammakaristos Manastırı’nın ilk olarak 11. yüzyılda Komnenos Hanedanı döneminde inşa edildiği düşünülüyor. Bu dönemde Konstantinopolis’te haç planlı küçük kiliselerin inşaatları çoğalmıştı.
Günümüzde halen ayakta olan Hagia Theodosia Kilisesi (Gül Camii), Chora Kilisesi (Kariye Camii) ve Myrelaion Kilisesi (Bodrum Camii) de bu dönem yapılarına örnek verilebilir.
1204 ile 1261 yılları arasında süren Latin İstilası sırasında bu yapılar büyük zarar gördü. Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Haçlı orduları Konstantinopolis’i işgal etmiş ve yağmalamıştı. Bizans’ın başkentinde kurulan Latin İmparatorluğu, Bizanslılar şehri geri alana kadar yaklaşık 57 yıl boyunca ayakta kaldı.
Konstantinopolis, 57 yıllık işgalden sonra tekrar geri alınınca; Pammakaristos Manastırı’na sahip çıkan kişi, önemli Bizans bürokratlarından Michael Tarchaneiotes oldu. Kiliseyi yeniden ihya eden Michael, aynı zamanda İmparator VIII. Mihail Paleologos‘un da akrabasıydı.
Pammakaristos’u ihya eden Michael Tarchaneiotes öldükten sonra eşi Maria Doukaina mezar şapeline eşinin anısına muhteşem mozaikler yaptırdı. Günümüzde Fethiye Müzesi’nde görülebilen Bizans mozaikleri de bu eserlerdir.
Yüksek rütbeli Bizans aristokratlarının kiliselere hamilik yapmasını Kariye Müzesi‘nin tarihinde de görürüz. 14. Yüzyıl’da yaşayan Thedoros Metokhites, o dönemde “Chora Kilisesi” olarak bilinen Kariye’yi ihya etmiş ve içindeki muhteşem mozaikleri yaptırmıştır.
Pammakaristos ve Chora gibi kiliseleri restore eden ve güzelleştiren bürokratlar, her iki kiliseye de birer “Mezar Şapeli” (Parekklesion) eklemiş ve öldüklerinde buraya defnedilmişlerdir.
Pammakaristos Manastırı’ndan günümüze yalnızca kilise binası kaldı. Sultan III. Murad döneminde camiye çevrilen yapı, halen Fethiye Camii olarak hizmet veriyor. Ancak yapının “Parekklesion” yani mezar şapeli olan bölüm ise müze olarak hizmet veriyor.
İstanbul Fethiye Müzesi Giriş Ücreti 2023
Fethiye Müzesi giriş ücreti 2023 yılında 40 Türk Lirası‘dır. 18 yaş altındaki öğrenciler için giriş ücretsizdir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olan bu müzede müzekart geçerlidir.
Müzekart ile yakın mesafedeki Kariye Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Bizans tarihi ile ilgili deneyimlerinizi perçinlemek için, yakın zamanda ziyarete açılmış olan Tekfur Sarayı Müzesi’ni de gezmenizi öneririm.
Fethiye, Kariye ve Tekfur Sarayı birbirine yakın mesafede konumlanan üç Bizans dönemi eseridir. Diğerleri için İstanbul’da Bizans Dönemi Eserleri isimli yazıyı da okumanızı öneririm.
İstanbul Fethiye Müzesi Ziyaret Saatleri 2023
Fethiye Müzesi ziyaret saatleri sabah 09:00 ile akşam 17:00 saatleri arasındadır. Kış döneminde müze açılış ve kapanış saatleri değişebilir. Müze haftanın her günü ziyarete açıktır.
İstanbul’daki müzelerin giriş saatlerinde etkinliklere ve tadilatlara bağlı olarak değişiklik olabilir. Müzeye gitmeden önce müzenin resmi internet sitesini ziyaret edip, son durumu gözden geçirmenizi öneririm.
Fethiye Müzesi Restorasyonu 2023
Fethiye Müzesi, Ayasofya Müzesi Müdürlüğü‘ne bağlı müzelerden biridir. 2018 yılı itibari ile tadilata girmiştir ve ne zaman açılacağı tam olarak belli değildir.
Güncelleme: 27 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla Fethiye Müzesi Restorasyonu halen devam etmektedir. Restorasyon bittiğinde bu yazıyı güncelleyeceğim.
İstanbul Fethiye Müzesi Hakkında Bilgi by Serhat Engül
Leave a Reply